O kadar iyi anlaşırsınız ki, sevgili olmanın maliyeti ve riskleri karşısında ne yapacağınızı bilemezsiniz.Bir gün ayrılıp, birbirinizi kaybetme korkusu büyük bir endişe salar içinize... Sevgiliyken yaşanabilecekleri elinin tersiyle itip, dostluğun sınırlarını zorlamaya başlarsınız... İçinizde bir yerlerde sizi asla bırakmayacak bir "acaba" sorusu barınır... İkilemler içinde gidip gelmenin başladığı andır bu. " Seni uzaktan sevmek aşkların en güzeli..." şarkısını dile dolamak ama tırsık tırsık dolaşmaya da devam etmektir. " Seni uzaktan sevmek Aşkların en güzeli Alıştım hasretine Gel desen gelememki Sensiz saadet neymiş Tatmadım bilememki Alnımın yazısıydın Ne yapsam silememki.... " Denendiğinde her iki insanın içinde de ukte bırakacak, keşkeler ile, deneseydim ne olurdu acaba? gibi soru cümleleri ile sonu gelmez iç hesaplaşmalar yaşatacak oluşumdur. Evet kötü şeyler olabilir, dostluk elden gidebilir ama bu ne olursa olsun güzel ve anlamlı şeyler yaşamanın yanında hiç kalır. Eğer böyle bir durumla karşı karşıya kalınılırsa seçim sevgili kalmak olmalıdır. Çünkü keşke ile yaşamak hiç iyi bir şey değildir. En iyisinin böyle olacağına kendinizi inandırmış dahi olsanız, bazen aklınıza gelir.. Yıllardır arkadaş olarak yaşayıp gideceğimize, bir gün, sadece bir gün, sevgilim olsaydı, sonra yıllarca ağlasaydım, ama o bir gün sevgilim olsaydı diye içinizden gelen sesi saçma bulamazsınız. içinizdeki bir sestir. Güzel çok iyi anlaşıyorsundur insan olarak.. ama bilmek gerekir ki eğer karşıdaki insan karşı cins ise insanın aklından zaman zaman başka türlü şeyler geçebilir, doğaldır hatta insan olmanın bir sonucu olarak beklenmelidir. Her gün takılırsın, eğlenirsin, aynı evde kalırsın. Her gün onunla gezmeye tozmaya iten sebep nedir? frekansların aynıdır, birbirinizi anlıyorsunuzdur, eleman kafadır, hareketlidir seni de neşelendiriyordur.. beğenilme, kendini beğendirme, insan önüne karşı cinsle çıkma gibi artılar da bu karşı cinsle gezme tozmaya iten sebeplerdendir kanımca.. yani insan o kankayla dostluğunun yanı sıra karşı cins olmasının verdiği birkaç artıyı da hesaba katıyordur içinde belki farkında olarak belki bilinçdışı bir durumda.. Birde aşık olunan kişiyi rüyalarında sevgili olarak görme durumu vardır. Uyandığınız zaman hayal kırıklığıyla birlikte mutluluktan kaynaklanan sarhoşluğu birarada yaşatan, biraz daha uyusam da kaldığım yerden devam etse bu masal dedirten etkisi günlerce sürecek olan hadise.uyanır uyanmaz lanet olsun rüyaymış der ve moral bozukluğu yaşarsınız, yüzünüzü yıkamaya gittiğinizde rüyayı bir kere daha gözünüzün önüne getirmeye çalışır rüyada da olsa onun sevgilisi olmak güzeldi dersiniz.o, hayatınıza girdiği gibi rüyanıza da ansızın haber vermeden girmiş nedense uyumadan önce hep aklınızda olan o insan silinip gitmiştir hafızanızdan.ardından aranır, hali hatrı sorulur bitmeyecek olan bir umutla fakat ne yazık ki herhangi bir arkadaş edasıyla...Keşke rüya olmasa yada uyanmasan denilebilecek bir durumdur. Sonuç olarak şu dur ki : " Keşke ile yaşamak hiç iyi bir şey değildir.Zaman çok hızlı akmakta ve hayatta bazı şeylerin değerini kaybetmeden değil avuçlarının içindeyken bilmek gerekir...Yitip gittikten sonra hiç bir anlamı yoktur çünkü..."
