DEVRİM ATEŞİ VE ATATÜRKÇÜLÜK Dünya Halkları' nın kardeşliği için, Çalışan devrimciler, İnsanlığın geleceğine ışık tutan, Kültür yolunu aydınlatan, Baskıdan, zorbalıktan uzak, İnsan yaşantısına karışılmaz, Bilinci üstüne kurulan, Atatürkçü fikir ve düşünce sistemi. * * * * Bir arkadaşımla akşamdan başlayan, Sabaha kadar süren konuşmalarda, İlk zamanlar beni sessizce dinleyen, Ayakkabı tamircisi arkadaşımın, Gecenin bir vakti aniden beliriveren Çakmak çakmak bakışları: Yediğime, içtiğime kimse karışamaz. Bu konuda teklif bile sunulamaz, Dediğini unutamadım. * * * * Kırtasiye dükkanımın yanına Tamirci dükkanı açtığında, Hayatın akışına kapılıp, Savrulup gitme durumu vardı. Zamanla gerçekleri öğrendi, bilinçlendi. Araştırdı, anlattıklarımın doğruluğuna inandı. Atatürk, en büyük devrimcidir, dedi. Devrimciliğin önde gelen savunucusu oldu. Sonraki konuşmalarda bir ben söyledim, bir o anlattı. Anlattıklarıyla kültür yolunu aydınlattı. * * * * Aradan 5 yıl geçti. Arkadaş, o dükkandan taşındı. Ben anılardan rahatsız oldum. Ayları gün diye hesap ettim. Ben de dükkanımdan taşındım. * * * * Sonradan görüşmemiz devam etti. Genelde ben arkadaşı yeni dükkanında rahatsız ettim. Akşamdan sabaha konuşmamız devam etti. Engelleri yıktık, kötüleri cezalandırdık. * * * * 1994-95-96 yıllarında İstanbul'a gittim. Yayınevleri beni pas geçti. İngiliz, fransız olsan, Hikayelerini kitap olarak basardık. Türk'sün, yazdıklarını çöpe at dediler. * * * * 3-Eylül-1997 yılında Ayla ile evlendim. 38 yaşındaydım, internet böylesine yaygın değildi. 1999 yılında oğlum Serkan dünyaya geldi. Birkaç ay sonra tamirci evime geldi. Araba almış, yanında 4 işçi çalıştırıyormuş. Bankada param var, iki katlı villa aldım, dedi. Nasıl böyle zengin oldun, dedim. Hep senin anlattıkların, Soruları cevapladım, olayı çözdüm, dedi. * * * * Ben soruların cevabını bulamadım. Babam öğretmendi, zor geçiniyordu. Ben şimdi zar-zor geçiniyorum. Ben devrimciyim ve Atatürkçü kalmak istiyorum. * * * * Neden bunları yazıyorum? Önemli olan, insanlığın geleceği. Hiçbir canlı isteyerek dünyaya gelmez. Milliyetini, dinini seçme şansı yoktur. Bütün dinler, taraftarına cennet vaat eder. Her din kendi dininin en üstün olduğunu öne sürer. * * * * Şu son 3 yıldır sadece Atatürk Şiirleri yazıyorum. Kıyısından, köşesinden olaya girmek zorundayım. Bazı konularda yapılan hataları onarmak zorundayım. İnsanlığın geleceği üstüne yapılan kurgunun ayarını yapmak zorundayım. Bu fikirleri yüzlerce, binlerce insana ulaştırmak zorundayım. SON Yazan: Serdar Yıldırım ------------------------------------------------------------- TAARRUZ KEMAL Siz Avustralya yerlileri İngilizler tarafından Anadolu'ya yönlendirilen Türkler, boyun eğmedi, diyen İngilizlerin esiri. * * * * Siz özgür ve mutlu yaşıyordunuz Hayattan bambaşka bir gelecek umuyordunuz Hayat, sizin bir kilonuzu bir pula satmadı Özgür bedenlerinizi yetmiş kiloluk bir İngiliz'e esir etti. * * * * Kitaplar yazar, gazeteler yazardı Anadolu' da bir Taarruz Kemal var derdi Haksızlığa boyun eğmez, derdi Yenilmez yener, ezilmez, ezer de geçer derdi. * * * * Taarruz Kemal, Anadolu'yu yurt olarak benimsemiş Sınırları çizmiş, biz bu sınırlar içinde Özgür ve bağımsız yaşamaktan başka bir şey istemiyoruz, demiş. Siz şimdi aldatan İngiliz'e mi inansanız Yoksa kahramanca savaşan Taarruz Kemal'e mi inansanız? * * * * İngiliz sizi zorladı, gemilere bindirdi, Hedef Çanakkale'dir dedi. Taarruz Kemal yok artık, dedi. Göğsüne gelen bir kurşunla layığını buldu, dedi. * * * * Siz havanızı basarak, naralar atarak, Anzak Koyu' ndan Anadolu' ya ayak bastınız Anadolu insanı bizden korksun, dediniz Katliamlar yapmaya hazırdınız. * * * * Türk Ordusu' nun başında Alman komutanlar vardı Bunlar Türk Ordusu'nu geri çekerek Rahatça çıkartma yapmanıza izin verdi. * * * * Aradan bir gün geçti Taarruz Kemal geldi, dediler Almanlar, bütün cephelerin komutanlığını Taarruz Kemal'e bıraktı, dediler. * * * * Size bir bezginlik çöktü Bu yenilmez, bizi perişan eder dediniz İngiliz Komutan çok uğraştı Bu Kemal o Kemal değil, dedi. * * * * Mustafa Kemal Çanakkale' ye geldi Türk Ordusu'nu düzene soktu Oralarda saklanacak yer bulamadınız Birçoklarınız gemilere binip, kaçtınız. SON Yazan: Serdar Yıldırım --------------------------------------------------------- BEN ATATÜRK SEVDALISIYIM Ben bir zamanlar çocuktum. Annem bana Karaçor derdi. Zayıf bir kara çocuk, Özgün düşünme yeteneğine sahip, Uygar, çağdaş, Geçmişi araştıran, Her güne yeni bir umutla başlayan, Geleceği kurgulayan, Zayıf ama güçlü, çok güçlü. * * * * Mahalle maçlarında Karşı takımın golcüsü iyiyse Kaleci. Maç normalde devam ediyorsa Golcü. Kaleciyse penaltı kurtaran, Golcüyse hata affetmeyen. * * * * Babam öğretmendi, Atatürk derdi. Annem ev hanımı, Atatürk dedi. Ben de uygar, çağdaşım ya Atatürk, Atatürk, Atatürk dedim. * * * * Benim kalbim Atatürk der atar. Benim beynim Atatürk der çalışır. Benim damarımda kan, Atatürk der dolaşır. Atatürk demeden güne başlarsam, Ayaklarım birbirine dolaşır. * * * * Ben Atatürk sevdalısıyım. Atatürk için bir şeyler yapmak çabasındayım. Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde İnsanlar yeni bir güne umutla başlıyorsa Bunu Atatürk'e borçludur. SON Yazan: Serdar Yıldırım ------------------------------------------ YOKSA SEN İNGİLİZ CASUSU MUSUN? Mustafa Kemal 1.5 yıl Çanakkale'de kaldı Kar, yağmur, çamur demedi, savaştı Anadolu'ya saldıran düşmanlara karşı koydu Yeni nesiller özgür ve bağımsız yaşamalıydı. * * * - İngiliz gemileri, siperlere binlerce bomba attı Nice canlar son nefesini verdiğini bilemedi Onlar biliyordu, Anadolu düşmana kalmaz Mustafa Kemal yalnız kalsa da düşmana teslim olmaz. * * * * Bombaların patlamadığı bir anlık zaman diliminde Zaman gezgini olarak Çanakkale'de olmayı düşledim Dileğim gerçekleşti, Türk siperlerindeydim Ben bir köşede otururken, Mustafa Kemal ayaktaydı Bombalardan korkmuyordu, bombalar O'ndan korkuyordu Pek çok bomba gidip uzakta patlıyordu. * * * * Mustafa Kemal beni fark etti, eliyle işaret etti: " Sen asker değilsin, ayağa kalk, kim olduğunu söyle? Yoksa sen İngiliz casusu musun? " * * * * Ayağa kalktım, selam verdim: Ben Serdar Yıldırım, gelecekten geliyorum Tarih 5-Eylül-2021 Pazar Türküm, Türk olmaktan gurur duyuyorum, dedim. * * * * " Demek 106 yıl sonrasından geldin İngiliz gemileri, Çanakkale'yi geçip, Marmara'ya giremez Burada zafer kazanmamız, Anadolu insanının gözyaşını silemez Anadolu insanı birlik olursa onları dünya gelse yenemez. " * * * * Bunun üzerine ben şöyle dedim: Her dediğinizin altına imzamı atarım Hepsi yüzde yüz doğrudur ve örnek alınmalıdır İngilizler, Çanakkale'yi geçemeyecekler. * * * * Konuşmam bittiğinde yakınımda bir bomba patladı Yüzlerce parçaya ayrıldığımı hissettim Ben bölünmemeliydim, dağılmamalıydım Bir bütün olarak kalmalıydım ve yaşadıklarımı Günümüz insanına anlatmalıydım Çeşitli iletişim kanallarıyla bunu Binlerce, on binlerce okura ulaştırmalıydım. SON